Cezbe, adı üstünde, çekme, cezbetme, celbetme anlamına geliyor. Meczub da, çekilen, cezb edilen, celb edilen demek oluyor.
Yüce Allah, bazı kullarını, rahmâniyeti harmanlarında evirip çevirerek, savurup kavurarak kendisine öyle bir çeker ki... Bu çekme ve çekilme ananda o kulda öyle garib şeyler zuhur eder ki, akıl sır ermez ona. Ve o garib şeyleri hiç bir terazi tartamaz, zira meczubta mükellefiyet (sorumluluk ve yükümlülük) bulunmaz. Onlar Allah'ın hizmete özel kullarıdır. Bazı meczublardaki esip savurma hali, onlardan iradenin alınmış olmasından kaynaklanır. Bu hizmete özel insanların işine gücüne akıl yatıramazsınız. Eğer bu tür şeyleri akılla halletmeye kalkarsanız, aklınız yanar ve sermayeden de olursunuz. Akıl işi değil bunlar, aşk işi, irfan işi, kemâl işi. Miracda Hazreti Cibril Sidre-i Müntehadan öte nasıl geçemediyse, akıl da öyledir. Onun gidebileceği belli bir sınır vardır. Ondan ötesine geçemez. Geçerse yanar. Akıl her voltajı kaldıramaz.
Yâ Selâm!..
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları