Zamana, kente, eve, insana dair özün kısa, imgesel, deneysel çizgide yorumlandığı bir öykü kitabı...Kısa öykü ve mekân olgusu ile kararlı bir biçimde uğraştığı yirmi yıl boyunca "Benim uzun bir öyküm hiç olmadı. Herkesin öyküsünün kısa bir parçasıydım." diyerek varlığını yerleşik düzene itiraz etmeyi seçenler arasında konumlan- dırmış; "Gitmedim; ama kalmadım da." cümlelerini kurarak mekânı verili sınırlarının dışına taşımış; bu öykü türünün kimi kesimler tarafından kabul görmediği dönemlerde "kısa yazma ve uzun konuşma hakkı" için mücadele etmiş; ışıkların parlaklığı ya da karanlığın koyuluğu yüzünden görünmeyenlerin, kalabalık nedeniyle gözden kaçırılanların, özgür kalmakta kararlı olmalarının bedelini reddiyeye uğrayarak ödeyenlerin mekânında yer almayı seçtiği için kısa öykünün tarihi adil yazılmadıkça başka herhangi bir tarihin adil yazılmaya kalkışılmasının dünya yüzünde tek başına bir anlamı olamayacağının farkına varmış bir yazardan...
"Emel Kayın'ın Mekân Hikâyeleri, edebiyatımızda kendisine yeni yeni yer bulan kısa, yoğun ve derin öykülere öncülük eden bir çalışma. Metin değeri ve estetik işaretleriyle edebiyatımızda kalıcı olacak bir yapıt."
-Aydın Şimşek-
Kullanıcı Yorumları