Memet Baydur (1951-2001) yirmi üç oyunu, kısa öyküleri ve denemeleriyle yazınımıza yepyeni bir üslup getirmiştir. Okurları ve oyunlarının izleyicileri onun yazdıklarında yeni bakış açıları, sanatla ahlakın birlikteliğinden doğan bir incelik, çok zeki bir mizah ve derin bir duyarlılık bulurlar. Cevat çapan, Baydur'un oyunlarının en belirgin özelliğinin diyalogları olduğunu, tiyatrosunun inceliğinin “kalın hatlı bir eylemselliktense, kişiler arasındaki konuşmalarla derdini anlatmasında” gizlendiğini söyler. Ve şunu ekler: “İlginç bir kimyasal madde kullanıyor sanki Memet Baydur. öyle durumlarla, sözlerle karşı karşıya getiriyor ki insanları, önemliymiş, değerliymiş gibi görünen sözlerin ne kadar sahte olduğu, ne kadar gülünç olduğu ortaya çıkıyor. Tabiî bunun gülünçlükle birlikte acıklı bir yanı da var.”
Mektuplaşmalar Adalet Ağaoğlu ile Memet Baydur'un mektuplaşması, biri ünlü bir yazar, diğeri, mutlaka yazar olmayı kafasına koymuş, ama bunun için gerekli öz eğitimin hiçbir sürecinden yılmamaya azimli bir sanatseverin sanat ve edebiyat üzerinden gelişen dostlukları. Bu dostlukta, yaşadıkça hiç yaşamamışçasına yaşayan, okudukça hiç okumamışçasına okuyan, öğrendikçe hiç bilmiyormuşçasına öğrenen bir genç adamla, onun hayran olduğu olgun ve ünlü yazarın özenli sohbetlerini bulacaksınız. Bu özende ve aradaki yaş farkına rağmen kurulan eşitlikte, her iki tarafın da sanata duyduğu saygı belirleyici olmuş. Bir de, birbirlerinden alıp verecekleri yalnızca paylaşmak olan, üslup farklılıklarına rağmen duyarlılıklarında birleşebilen iki sanatçının yaratabildikleri ortak dil.
Kullanıcı Yorumları