İnsan bazen kendisine söz geçiremez. Arzu etmesine rağmen verdiği kararın gereğini yapmak için harekete geçemez. Fiile dökememesi onun ilk defa denenecek olmasından da kaynaklanmaz çoğu kez. Ona verdiği önem de gerekliliğine duyduğu inanç da değişmemiştir. Pek çok kez niyet eder fakat o ilk adımı atamaz. Vazgeçemediği için de erteler. O, bu hâlde iken bazen iş işten geçer. İyi ki geçti de diyemez. Sorumluluğunu yerine getirememek ya da uzak durması gereken bir durumdan kaçınamamak yüreğine oturur. Bulduğu her mazeretin bahane olduğunu bilir, bahanelere sığınmak vicdanını rahatsız eder. Seslendiremese de iyi bilmektedir ki kendisine söz geçirememiştir.
.....
İnsan, her zaman aynı hâl üzere olamaz zira küçük evreninin iç ve dış sakinleri durağan değildir. Onların devinimleri ve bunun sürekliliği, onu mütemadiyen farklılaşan etkilere maruz bırakır. Her iki dünyanın aktörleri, düzenli veya karmaşık an be an değişen ortamlar oluştururlar. Karmaşa, çalkantı anları ile etkilerin sağanağa dönüştüğü dönemlerde, aynı hâli muhafaza etmek güçleşir. İstikamet her zaman bozulmasa da sürçmeden yalpalamaya, kaymadan sapmaya, sarsıntılar az ya da çok, ama mutlaka yaşanır.
Kullanıcı Yorumları