İşgal esnasında ve bilhassa askerin teslim olmasından sonra yerli Rumların çeteler kurarak Midilli'de pek çok taşkınlık yaptığı ve savunmasız halka ve camilere saldırarak masum canlara kıydıkları dönemin belgelerine, raporlarına ve gazetelerine yansıyan birer gerçek.
Midilli'deki Osmanlı askerlerinin kumandanı olan ve hadiseleri bizzat yaşayan Binbaşı Abdülgani Bey ile iki zâbitin raporları işgalin bütün safahâtını anlattığı gibi, dönemin gazetelerine yansıyan haberler de benzer bilgiler vermekte, özellikle İzmir'de yayınlanan bazı gazetelerin olayların canlı şahitleriyle yaptıkları röportajlar ile resmi belgelerde anlatılanlar birbiriyle örtüşüyor.
İşte Tasvir-i Efkâr'dan bir örnek: “Bu zavallılar Midilli'ye getirilirken Hacı Paşa'nın oğlu ile diğer bir genç yolda haksız sûrette yalnız bir Müslümanın tüfenkle nasıl düşüp öldüğü seyr edilmek için öldürülmüştür.“
İdris Bostan, Midilli'nin İşgal Günlüğü'nde, Midilli'nin Yunanistan tarafından işgalini, Balkan Harbi'ndeki deniz harekâtları bağlamında inceliyor.
Kullanıcı Yorumları