Hint- Moğol İmparatorluğu'nun en güçlü olduğu yıllarda, Hindistan'ın büyülü topraklarında aşka, savaşa ve sürgüne yazgılı bir minayatür sanatçısı doğar.
çocuk Behzad, uçurtmalarının üstüne komşularının resmini yapar ve onlarla kendince dalga geçer. Babası izin vermediği için okuma yazma öğrenemez. Ancak dönemin en iyi hocasından minyatür dersleri alır. O artık "Küçük üstat"tır.
Genç Behzad, Hint- Moğol hükümdarı Ekber için minyatür çizer; yetenekli, bir o kadar da ukaladır. Deli gibi aşık olmuştur, hem de üvey annesine. çizdiği resimler sakıncalı bulununca, sürgün edilir; gittiği diyarda savaşı, aşkı, sefaleti ve övgüyü tadar.
Olgun Behzad, Ekber ölüm döşeğindeyken Agra'ya, sanatına ve hükümdarına geri döner. Hala en iyi minyatürcü, en çılgın hayalci, en tutkulu aşık odur. Tüm kadınların ötesinde iki büyük aşkı vardır: sanatı ve...
Kullanıcı Yorumları