İnsanoğlunun en eski zamanlardan beri süregelen ortak özelliği, yönlerini rızası, emri ve iradesine çevirmeleri için ne zaman kendilerine bir Elçi gelse insanların, gelen mesajın harikuladeliğine bakmak yerine, Allah'ın elçilerinden tabiat ötesi deliller, alametler göstermelerini istemek olmuştur.
Bu talep, Allah'ın Son Elçisi Hz. Muhammed'e de yapılmış; müşriklerin ifadeleriyle, “göğe bir merdiven koyarak gözlerinin önünde çıkıp Allah'dan bir kitap getirmesini“ istemişler ve “O zaman inanırız!“ ya da “şu dağı altına çevir, o zaman inanırız!“ demişlerdir.
O ise “ben size bir melek olduğumu mu söylüyorum Ben size Allah'ın hazinelerinin elimde olduğunu mu söylüyorum Size söylediğim yalnız bana vahyolunandır“ cevabını vermiş , Allah da şöyle demesini buyurmuştur: “De ki: 'Ayetler (mucizeler) Allah'ın yanındadır. Ben ancak apaçık uyarıcıyım!“ (Ankebut, 50).
(Arka Kapaktan)
Kullanıcı Yorumları