Hulûsi Bey denince, “Risale-i Nur'un birinci talebesi“, “Hulûsi daima birinciliği muhafaza ediyor“, “Birinci muhatab Hulûsi'dir“ beyanları hatıra gelir. Hazret-i Üstad'ın mektuplarında ve Keramet- i Gavsiye risalesinde pek çok defa ismi tekrar edilir. Üstadımız Barla'da ilk ziyaretinde ona, “Kardeşim; ben şeyh değilim. Ben imamım.“ demiş ve “Seninle günde iki defa beraber olacağım. Birincisi: Sabahleyin dua vakti seni yanımda hazır edeceğim. ikincisi: Akşam vaktinde senin dersinde, seninle beraber olacağım.“ buyurmuştur. Hulûsi Ağabey, Üstad Eskişehir'de bir otelde kaldığı sırada, onu ziyarete gitmişti. Ne var ki Üstad'la görüşme imkânı bulamamıştı. Bu sırada Üstadımız “Hulûsi'nin kokusunu alıyorum. Bu yerlerde bir yerde olmalı, arayın, bulun.“ demişti. Bu emir üzerine Hulûsi Bey heyecanla aranmış; bulunmuş ve görüştürülmüştü. Bu eser, Üstadın “birinci talebem“ diye sena ettiği, adanmış ve müstesna bir şahsiyetin hizmetle örülmüş hayatı örnek ve ibret alınsın diye yazıldı.
Kullanıcı Yorumları