...“Gün ışıldadı İnekli'de. Sabah ezanı okunmamıştı daha. Sinan ve altı arkadaşı İnekli'nin az ilerisindeki geniş düzlükte görüldüler. Takım düzeninde yürürlerdi...
İnekli'nin evlerini bir hayli solladıktan sonra İnekli'nin evleri gözden yitti, gerilerde kaldı çokçana. çobanı gördüler sonra, daha sonra. İnekli'nin davarını almak için gelirdi. Sinan çağırdı. çoban bir garip, köyün mezrasında oturur. Takım düzeni mola verdi. Oturdular. Sazlıkların arasından korkuyla bakıyordu çoban onlara. Sinan çağırdı bir daha. Dedi ki:
Gel çoban kardeş gel... korkma. Hele yaklaş. Sana bir zararımız dokunmaz. Para verelim de bize gittiğin köyden ekmek, peynir, helva alıp geliver. Açız...
...çoban tepeden tırnağa silahlı adamlardan pek çok korktu: Dediğince korktu: “Yüreğim çatladı“. Hiç beklemedikleri bir şey yaptı. Tabanları kaldırdığı gibi birden ...“Dur kaçma vururuz“ diyemediler.
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları