...Eski zamanlarda üç atlı bir çölden geçiyordu. Kurumuş bir nehir yatağından geçerken, gaipten bir ses duydular, “Durunuz!“ diyordu o ses. Hemen atlarını durdurdular. Ses daha sonra atlarından inmelerini söyledi: “Yerden bir avuç taş alarak ceplerinize doldurunuz ve yolunuza devam ediniz. Yarın güneş doğduğunda hem memnun olacaksınız, hem de üzüleceksiniz.“diye de sözlerine ekledi. Atlılar denileni yapıp, yollarına devam ettiler. Ertesi sabah güneş yükselirken ellerini ceplerine sokan üç atlı, harika bir olayla karşılaştılar.
Taşlar; elmas, pırlanta, inci ve değerli kıymetli cevherlere dönüşmüştü. Bu durumdan gerçekten büyük bir sevinç duyuyorlardı. çünkü sesin emrini yerine getirip taşları ceplerine doldurmuşlar. Böylece de şimdi sahip oldukları mücevherlere kavuşmuşlardı. Bir yandan da üzülüyorlardı. çünkü yanlarına daha fazla taş almamışlardı.
İşte, eğitimin insan hayatındaki yeri ve önemi bu misaldeki gibidir. İnsan aldığı eğitim ve kendini geliştirebildiği oranda, hayatta başarı elde edebilir. Elindeki çakıl taşlarını kıymetli taşlara dönüştürebilir. Evet, eğitim kişinin kendini tanımasına yardım eden, yaratılışını koruyan, onu geleceğe hazırlayan, sosyal uyum içinde yaşamasına zemin oluşturan çalışmalar bütünüdür. İnsanın duygu ve düşünce hayatının değişmesine yardımcı olan, hareket ve davranışlarını yönetip kontrol eden, iradesini düzenleyen özelliğiyle de ciddi ve önemli bir hadisedir. Kişisel gelişimizi önemsemeli, planlı olarak eğitimimizi ve kültürümüzü artırmak için çaba harcamalıyız.
Kullanıcı Yorumları