Yazarın eserlerinde, geçtiğimiz 30 yılda sabit kalmış olan özellik, Osmanlı Bürokrasisi tarafından korunmuş olan 15. ve 16. yüzyıl tahrir defterlerini öncülük ederek kullanmasıdır.
Bir dizi kitap ve makalesinde, devletin Müslüman ve Gayrimüslüm nüfusunun statüsünü ve yönetimini aydınlatmak amacıyla kuzeydoğu Anadolu'daki Tranbzon'dan Makedonya'daki Selanik'e kadar birçok yeri inceledi.
Bu eser, önceki çalışmalarını eskisine göre daha geniş bir çerçevede devam ettirir. Mevcut olan 15. yüzyıl tahrir defterlerine dayanarak, bugünkü kuzey Yunanistan'ın bir bölümünün (dolayısıyla bütün Balkanların) 14. ve 15. yüzyıllarda nasıl Osmanlı yönetimine dahil edildiğini gösterir. Sonrasında, fethin, yerleşimin ve altyapısal gelişimin gerçek basamaklarını belirlemek amacıyla, ortaya çıkan profili, o bölgedeki Osmanlı mimarisi kalıntılarının sessiz ifadeleriyle karşılaştırır.
Erken-dönem Osmanlı tarihi bilgimizin, 16. yüzyıldaki Osmanlı tarihi bilgimizin, 16. yüzyıldaki Osmanlı kronolojik geleneğine bağlı olduğunu düşünürsek, bu eseri revizyonist olarak, yani geleneksel bilgiye meydan okuyan bir biçimde değerlendirebiliriz. İddialarını büyük bir resim kitlesiyle (çoğu yazar tarafından çekilmiştir) örneklendirmiş ve bölgedeki beş yüz senelik Osmanlı varlığının kalıntılarını betimlemiştir. Bütün bu özellikleriyle bu eser, mimari ve arkeolojik kalıntıları dikkatli bir biçimde kullanarak, bunları, varlığını korumuş olan en erken bürokratik kayıtlarla gezginlerin ifadelerini de biraraya getirilerek, erken-dönem Osmanlı tarihi anlayışımızı artımanın mümkün olduğunun benzersiz bir örneğidir.
(Kitabın İçinden)
Kullanıcı Yorumları