“Montesquieu'nün öyküleriyle Antik çağdan, Hint uygarlığına dek uzanan düşsel bir serüven aracılığıyla, değişik toplumların birbirinden farklı kültür ve adetlerine, ahlak anlayışlarına sonu gelmez bir yolculuk yapma fırsatı bulan okuyucu, bu sayede Aydınlanma çağıyla birlikte gelişen tüm 'rasyonel' tutumların kemikleşmiş doğasına karşı duyulan güveni yeniden sorgulama olanağı bulur. Akla karşılık gizemin ve hayal kurma yetisinin öneminin vurgulandığı hissini veren bu öyküler, dönemin Fransız toplumunda moda olmuş düşünme alışkanlıklarına ve kalıplarına yönetilmiş örtük bir suçlamayı da sezdirmektedir alttan alta. Yazarın dile getirdiği 'zamansal gerçeklik' duygusundan kaçış, adeta, yüzyıllar sonra ortaya çıkacak olan Batı uygarlığının açmazlarından birinin de habercisi gibidir.
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları