Ürün Özellikleri
Gelmiş geçmiş en büyük roman kahramanı
Üstelik yalnızca 32,6 santim boyunda...
Onu tanıyorsunuz aslında... Hepimizin hayatında yeri var.
Ama hiçbiriniz şimdiye kadar böylesini görmedi...
Gücün ve iktidann sembolü oldu. Kadınlardan ilgi, erkeklerden
saygı gördü. Boy mu işlev mi polemiklerinin göz nuru...
Önemini hiçbir zaman yitirmedi...
Yazarın hayatını da o yönlendirdi. Ciddiye alındı, dalga geçildi.
Saklandı, gururla gösterildi.
En unutulmaz deneyimler onunla yaşandı.
En büyük girdaplara onunla girildi.
Terbiye edileni aşkı doğurdu,, en İlkeli seks fetişi oldu.
P olmasaydı böyle bir roman yazılamayacaktı.
Bu yüzden başrol de ona sunuldu.
(Arka Kapak)
P'enis Batur mu, Sabah Gazetesi, 22 Mart 2007
Edebiyat çevreleri, normalden büyük penise sahip bir adamın hayatını anlatan “P'ENİS“ isimli romanı, ünlü eleştirmen ve yazar Enis Batur'un yazdığını iddia etti.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan “P'enis“ isimli romanın yazarının ünlü yazar ve eleştirmen Enis Batur olduğu öne sürüldü. Penisinin boyu 32.5 santimetre olan bir adamın başından geçenlerin anlatıldığı romanın kapağında çok büyük bir “P“ harfi bulunuyor. Bu harfin hemen altında ise “ENİS ROMAN“ yazıyor. Harfler birleşik söylendiğinde ise kitabın ismi “Penis Roman“ olarak okunuyor. Ama edebiyat çevresi büyük P hariç tutulduğunda okunan “Enis Roman“ kelimelerinin “Enis Batur“ a gönderme yapmak için özellikle seçildiği fikrinde birleşiyor.
Röportajı çıkmıştı
Edebiyat çevreleri de, kitabın Enis Batur'a ait olduğu iddialarıyla çalkalanıyor. Yıllardır sayısız kitabı çıkan Batur'un, bir türlü en çok satanlar listesine girmemesine içerleyip, çevresindekilere, “Bir gün öyle bir popüler kültür romanı yazacağım ki, yer yerinden oynayacak“ dediği öne sürülüyor. Bu sözler, kitabın yazarının Batur olduğu savına kanıt olarak gösteriliyor. Tartışılan kitap çıktıktan sonra, yazarı isim vermeden bir gazeteciye verdiği röportajda, kitapta yaşananların normalden iri penise sahip olan bir kişinin hayatı olduğu izlenimi verilmişti.
Röportajda, kitabın yazarı adının Enis olduğunu da öne sürmüş, penisinin iriliği nedeniyle hayatının zorlaştığını anlatmıştı. Yazar, “Bu kitap tamamen kurgu mu, yoksa otobiyografik yanları da var mı“ sorusunu ise şöyle yanıtlamıştı: “Otobiyografik yanları var. İyi bir esin kaynağım vardı diyelim, bana çok 'büyük' bir ilham verdi...“ Kara mizah olarak nitelenen “P'enis Roman“, Okuyan Us yayınlarından çıktı.
Enis Batur: Şerefsiz saldırı , Radikal Gazetesi, 23 Mart 2007
'P'enis Roman adlı kitabın Enis Batur tarafından yazıldığı haberi yazarı kızdırdı. Batur, 'Şerefsiz bir saldırının kurbanı haline getiriliyorum' diye açıklama yaptı.
Normalden büyük penise sahip bir adamın hayatını konu alan 'P'enis Roman' adlı kitabı Enis Batur'un yazdığı iddiası Batur'u kızdırdı. Okuyan Us tarafından yayımlanan ve yazarı belli olmayan kitabın kapağında 'P' harfinin bulunması ve altında yazarın adıymış gibi 'Enis Roman' yazması dedikodulara neden olmuştu.
İlk çıktığı günden beri herkesin ilgisini çeken kitabın esrarengiz yazarıyla Ayşe Arman bir röportaj bile yapmıştı. Dün Sabah gazetesinde 'edebiyat çevreleri'ne referansla kitabın yazarının Enis Batur olduğuna dair bir haber yer aldı. Habere göre Enis Batur “Bir gün öyle bir popüler kültür romanı yazacağım ki yer yerinden oynayacak“ demiş ve bu kitabı yazmış. Dün Enis Batur, kitaba, yayıncısına ve gazeteye yönelik sert bir açıklama yaparak habere cevap verdi:
'Basın Konseyi ne diyecek'
“37 yıllık yazı hayatımda pek çok olayla karşılaştım, ilk kez şerefsiz bir saldırının kurbanı haline getiriliyorum. Günlük bir gazete, basın ilkelerinin hiçbirine sığdırılmayacak bir sorumsuzluk anlayışıyla, tek bir dayanak olmaksızın, bütünüyle asılsız ve seviyesiz dedikodulardan hareket ederek, takma isimle yayımlanmış, benim gözümde paçavra kadar değeri olmayacak bir kitabın yazarı olduğumu ilan ediyor.
Kitabın yayıncısı Cem Mumcu, aynı zamanda Hipokrat yemini etmiş bir hekim. Ortaya çıkıp söz konusu kitapla ilgili gerekli açıklamaları yapmadığı takdirde, bu haysiyetsizliği alnında bir dövme olarak taşıması gerekeceğine inanıyorum.
Haberi yayımlayan gazetenin yayın ahlakı açısından özür dileyecek olgunlukta bir davranış göstereceğini umacak kadar safdil olduğum sanılsın istemem. Buna karşılık, böylesine çirkin bir tecavüz konusunda Basın Konseyinden bir açıklama bekliyorum. Türkiye'nin, yazarlarını bu kadar kolay karalayabilmesinin nelere mal olduğunu görüyor muyuz
Kendi payıma, yaşanan rezillikle ilgili Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN Yazarlar Kuruluşu, Türkiye Yayıncılar Birliği, Edebiyatçılar Derneği gibi kuruluşların olay karşısındaki tutumlarını merakla bekleyeceğim. Beklerken, kendi gazetemdeki köşem dahil, bütün Basın organlarından uzak durmayı tercih edeceğimi ifade etmek isterim. Bu çerçevede, hiç değilse saygın yayın organlarının, söz konusu saldırıyı konu edinmeyerek daha fazla kirliliğe yol açmamalarını da dilerim.
Böyle bir kültür ortamında yaşıyor olmaktan utanç duyuyorum.“
Mumcu'dan açıklama:
Açıklama hakkında görüşünü aldığımız Cem Mumcu ise şunları söyledi: “Enis Batur çok saygı duyduğum, çok değerli ve aynı zamanda çok dostum olan bir kişidir. Yayıncı olarak yazarın o olmadığını ifade edeyim ama şunu da söylemeliyim. Penis denilen organın ismi 'penis' yerine 'pokan' olsaydı, bu kitabın adı 'P Okan Roman' olurdu. Çünkü bu sözcüğün içindeki harflerde bu var. Bu sefer de bir başka dostum olan Okan Bayülgen mi alınganlık gösterecekti.“
Cem Mumcu'dan Kamuoyuna Duyuru
Son günlerde gündemi meşgul eden, edebiyatla ve adı geçen kitabın içeriğiyle hiç ilgisi olmayan bir tartışmayı bireysel bir zemine çekerek şahsıma gereksiz, anlamsız ve dayanaksız bir suçlama ve saldırıda bulunan sayın Enis Batur'a -polemiği sürdürmemek adına- özel olarak yazdığım maile kendisinden yanıt alamamış bulunmaktayım. Muhatabının yanıt vermediği aşağıdaki mektubu bilginize sunuyorum.
Saygılarımla
26.03.2007 / 11:00
Cem Mumcu
“Enis Selam,
Basına gönderdiğin yazı için beni gazetelerden aradıklarında Sabah Gazetesi'nden birinin yazdığı -malumun olan- saçma yazıyı henüz okumamıştım. Doğrusu -edebiyat tarihinde binlercesi olan- takma isim kullanan bir yazarın kitabını yayınlarken de başıma bunların geleceğini, senin gibi birinden böylesine hakaret dolu sözler duyacağımı da bilmiyordum. Kitabı her anlamda yayınlanmaya layık bulduğum için yayınladım. Okuduğunu sanmıyorum ama kendi meselesini, gender identity problematiğini çok iyi ortaya koyan bir kitap olduğunu düşünüyorum. İsmi de içeriğine çok uygun konmuştu. Yazarın da seninle veya başka bir Enis'le ilgisi yoktu. Oradaki Enis, sadece sözcüğün içerdiği oyuna katılma potansiyeli taşıyordu.
Sürecin neresinde haysiyetimi zedeleyecek bir şey yaptım hala da biliyor değilim. Kitabın yazarının sen olduğuna dair bir söylenti yaydığımı falan mı düşündün Bilmiyorum. Ben senden böyle bir şey beklemezdim. Yine de gazetedeki o “şey“in yalanlanmasını benim yapmamı isteseydin hemen yapardım. Olasılıkla zamansal olarak senin yazından önce haberim olsaydı sen istemeden böyle bir şeyi yapardım da.
Şimdi ne oldu Bir dost ve ağabey olarak gördüğüm, sağduyusuna inandığım biri ne yaptı Benim haysiyetime, Hipokrat yeminime kadar götürdü meseleyi. Yazarlar Derneği, Yayıncılar Derneği vs gibi birtakım kurumlar benden yazarın (sen olmadığını açıkladık zaten) ismini açıklamamı istiyorlar. Bunu nasıl isteyebilirler, hiç düşünmüyorlar. Tamamen bir sağduyu ve şuur kaybı var sanki.
En önemlisi telefonlarım susmuyor. İstedikleri sana yanıt vermem. Polemiği kızıştırabileceğimi, bir meteor gibi konuşma ve yazma potansiyelim olduğunu biliyorlar. Ben susuyorum ama senden sakinleşip -yine basına gönderdiğin bir yazıyla- benden özür dilemeni bekleyerek yapıyorum bunu. Ya da olup bitenin benimle ilgisini hangi bağlamda kurduğunu, düşünce sürecinin nasıl böyle akabildiğini duymak istiyorum.
Acele cevabını bekliyorum.
Cem Mumcu
24.03.2007 / 01:59“
Kullanıcı Yorumları