Ürün Özellikleri
Yalnız yaşayan genç bir plaza kadını.
Çalışıp çalışmamaya karar veremeyen başka bir evli kadın.
Hem başka dünyaların, hem de aynı dünyanın kadınları...
Bir ofis. Iki ev. Paralel evler.
Paralel evrenlerdeki paralel evler.
Bir yuka. Paralel evrenler arasında şaşırtıcı benzerlikler.
Neredeyse büyülü aşklar! Su...
Bu roman, bir bilimkurgu değil; günümüzün tempolu dünyasına tutulmuş romantik bir ayna.
Burcu Üstündağ'ın ilk romanıParalelEvler, iş hayatı ile ev hayatının akışının benzerliklerini ve farklılıklarını eğlenceli bir üslup ile anlatırken, hikaye örgüsünün temeliniparalelevrenler üzerine yaparak, fantastik bir dünyanın da kapılarını aralıyor. Merak edilen ve eleştirilen plaza hayatını, hırsları ve çalışanlar arası ilişkileri dengeli bir biçimde yaşatırken, bir insan olarak beklentilerimizi ve hayat görüşümüzü de sorguluyor. Hayatın olmazsa olmazı dediğimiz aşk ise yine oldukça karmaşık olan kimyasıyla merakımızı cezbediyor.
Gündelik hayatın tüm acelesinin, aşkın ve merak uyandıran diğer evrenlerin, fantastik bir mikserdeki homojen karışımı!
***
“Alarmın sesiyle gittiğim cehennemin derinliklerinden tam çıkmıştım derken, dün akşam yaşadıklarım bir anda aklıma hücum etti. Bir süre 'acaba rüya mıydı' diye düşündüğümü sanmayın. Rüya olmadığına adım gibi eminim. Deli değilim ben! Evet, dün akşam bir masa örtüsü olarak bambaşka bir evde misafirdim. Benim varlığımdan habersiz olan bambaşka bir hayatın davetsiz ve aynı zamanda görünmeyen misafiri olarak geçirdiğim o birkaç saat içinde yaşadıklarımı hâlâ sindirmeye çalışıyorum. Işin garip tarafı, tam olarak ne zamandan beri kendi evimdeyim, bilmiyorum. Çünkü rüya olmadığına emin olduğum bu durumun beni nasıl olup da yatağıma götürdüğü hakkında zerrece bir fikrim yok.”
***
“Inat mısın kızım? Peki, to do listeni uzatmak istiyorsan senin bileceğin iş, ama o işi yapacak kişi yine sensin.”
Kapattığı çekmeceye gururla bakıp kalan tabak çanakları yerleştirmeye devam etti. Sonra bulaşık makinesinden çıkardığı kahve kavanozunu tezgaha alıp içine Türk kahvesi boşaltmak için ambalajı açmaya çalıştı çekiştirerek.
“Benim bile evimde mutfak makası var. Sen de onu keserek açsan iyi edersin. Yoksa birazdan her yer kahve olacak!” dememe kalmadan beklenen son: Beyaz tezgâhın üzerine kahverengi kadifemsi bir imza...
“Yaaa! Sizin yapacağınız ambalajın...”
“Canım, o ambalajları açılmasın diye yapıyorlar; hâlâ öğrenemedin mi? O yüzden kesici aletleri kullanmaktan çekinmemen lazım.”
“Şaka mı bu? Yerlere de döküldü! Allahım ya!”
“Evet canım, quick and dirty iş yaparsan olacağı budur. Toplantıya sadece birkaç saat var ve sen acele etmekten tek bir slaytını bile hazırlayamadın. Keşke beni duysan da hâlâ vakit varken sana biraz akıl verebilsem.”
BURCU ÜSTÜNDAĞ ERBAŞOL 29 Ağustos 1980'de Istanbul'da doğdu. Istanbul Üniversitesi Iletişim Fakültesi Halkla Ilişkiler ve Tanıtım bölümünden 2002 yılında mezun olduktan sonra özel sektörde çalışmaya başladı. 15 yıllık iş hayatında insan kaynakları ve iletişim alanlarında çeşitli rollerde görev aldı.. Kurumsal hayatı boyunca aforizmalar ve kısa hikayelerden oluşan yazılar yazdı. 9 yıldır evlidir ve Istanbul'da yaşamaktadır.
Kullanıcı Yorumları