PARANOYA VE ŞüPHECİLİK
Başkalarından zarar görme konusunda akıldışı korkular sanıldığından çok daha yaygındır. çoğumuz gerçekte aslı astarı
olmayan paranoyak düşünceler besleriz ancak bunlar hakkında pek konuşmak istemeyiz. Bunlar ne zaman ve nereye kadar
“normal”, ne zaman tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunudur Anlamak ve karar vermek kolay değildir. Bir sağlık
uzmanına başvurmanın da zor olduğu bu konuda bu kitap sadece sorunu her yönüyle ele alıp tanıtmakla kalmıyor Bilişsel
Davranış Teknikleri ile nasıl üstesinden gelineceğini de anlatıyor.
“Kendini depresif ve kaygılı hissetmek veya bir şeyleri tekrar tekrar kontrol etme dürtüsü aslında
evrensel deneyimlerdir; bunlar bizi hayatın her gün karşımıza çıkardığı sorunlarla yüzleşmemiz için
motive eden yararlı şeylerdir. Ancak çok ileri gider ve bize hâkim olursa dizginlenmesi şarttır.
Şüphecilik de aynı şekilde faydalı olabilecek bir duygudur; fakat bu da aşırı olursa insanlara güvenme
kapasitemizi kaybedebilir ve yalnızlaşıp çaresizlik içine düşebiliriz. Bu kitap psikoloji literatürüne güzel
bir katkıda bulunuyor. Paranoya ve şüpheciliği bilimsel bir bağlam içinde ele alıyor ve sokaktaki insana
anlaması ve kontrol altına alması için etkili bir rehber sunuyor.”
Max Birchwood, Psikiyatri Profesörü, Birmingham üniversitesi
“Abartılı zarar görme korkusu, paranoya ve şüphecilik ilk kez böyle ayrıntılı ortaya konuyor. Açıklıkla
ve merak uyandıran bir tarzda bu korkuların kökenlerine inen yazarlar ne yapacağımızı, bu durumun
nasıl üstesinden geleceğimizi anlatıyorlar. Başkaları hakkındaki şüpheleri yüzünden rahat yüzü
görmeyen herkes bu kitabı mutlaka okumalıdır.”
Aaron T. Beck, Psikiyatri Profesörü, Pennsylvania üniversitesi
Kullanıcı Yorumları