1781-1788 yılları arasında yayımlanan bu “tabloda“, Mercier XVIII. Yüzyıl sonundaki Paris'i keşfetmeye çağırıyor bizi. Brissot bu yapıtın “Devrim'i hızlandırmakta payı bulunduğunu“ söylemişti. Nesnel betimlemelerle Paris yaşantısının sert bir eleştirisini birleştiren bu dev yapıt, devrim kargaşasıyla sanayileşmenin etkileri altında yitip giden bir toplumun seyrine çağırıyor okuru. Sunduğu bilgilerin kesinliği ve anlatımının gücüyle “Paris Tablosu“ hem büyük bir tanıklık hem de tarihçilere ve sosyologlara özgü bir emeğin ürünü. üslubunun zenginliği “Paris Tablosu“nu edebiyat tarihinde bir klasik konumuna yükseltiyor.
18. yüzyıl sonu Paris'ini tüm gerçekliğiyle yansıtan bir başyapıt...
“Paris'in tablosunun yapmak için öyle çok koşturdum ki tabloyu bacaklarımla yaptım diyebilirim.“
Kullanıcı Yorumları