Nazım Hikmet ve Paul Eluard, kendi dönemlerinde ve kendi ülkelerinde, şiire birçok yenilik getirmeyi başarmış iki devrimci şairdir. Yaşama sevincinin ve direncinin simgesi olmuş ve yürekleri hep “eşitlik“, “kardeşlik“ ve “özgürlük“ diye çarpmıştır. Farklı coğrafyalarda yaşamalarına karşın, insanlık ve onun geleceği adına tek yürek olmuş, aynı ülkü için yaşamları boyu büyük mücadele vermiş ve benimsedikleri diyalektik materyalist görüşü yaşam pratiğine dönüştürmüş iki büyük şairdir Nazım Hikmet ve Paul Eluard. Onları büyük kılan da bu materyalist yaşam pratiği, bitmek tükenmek bilmeyen sonsuz değişim enerjileridir. Yaşamları boyunca hep yaşamı ve insanlığı daha iyiye ve güzele talımak, var olan koşulları değiştirmek ve dönüştürmek için çaba sarf etmişlerdir. Şiirlerini besleyen ve onları “düşmanın inadına bir gün fazla yaşatan“ hep bu inanç, insana ve yaşama duyulan sonsuz sevgi ve güven olmuştur.
Nazım Hikmet, “May Edebiyat“ dergisinde çıkan bir yazısında Paul Eluard için şöyle demektedir: “Tuhaf şey doğrusu, onun şiirlerini okuduğum zaman, sanki aynı şeyler için düşünmüş, aynı şeyleri yazmak istemişim kanısına varıyorum. Nazım Hikmet'in bu sözleri, ortak duyarlılıklara sahip olmanın ve tek yürek olmanın en güzel göstergesidir.
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları