Elinizden bırakamayacağınız bir roman, yazarla bir sohbet...
Semra Topal, son romanı Salta Dur'da, sanat dünyasının acımasızlığını akıcı ve akılcı bir dille hicvediyor.
Bu kitap bir taşlama, aynı zamanda yazar için gençliğe veda...
“Neşelenin!..
Kısacası neşelenin, bu iyimser olmanız anlamına gelmiyor, hava her an bozabilir, nerden geldiğini anlayamadığınız kötü güçlerin etkisini savuşturacak kadar akıllı değil kimse, evet bunu bilir bunu söylerim, ne yazık ki deneyimim buna izin veriyor.“
İnsan, mutlaka kendini dışa yansıtmak zorundadır, bu aptallık ve saçmalıktan başka bir şey değildir, ama insan böyledir işte.
İnsanın özü zaten buyken -aptallık ve saçmalık, hiç unutmayın bunu- bir de küçük sanat dünyamızın katılığı içinde var olmak yüz kızarmadan yapılabilecek bir şey değil. Salta Dur biraz budur, aptallık ve saçmalığa karşı koyamama, iyi bilinen ciddiliğin ve kibrin karşısında kendi alaycı kurallarını geliştirmektir. Evet, Salta Dur'da koyu yeşil bir çarpıklığa giriyorsunuz, burada kendinizi kan ter içinde bulacağınız doğa doğrudan doğal olmayandır. Küçük sanat dünyasının yasaları insanın elini kolunu bağlayacak kadar didaktikse, buna karşı anti-didaktik olmaktan başka çare yok.
Ey insan ve ey sanat nesin sen Ulu bir şey misin, kendini ulu bir şey mi sanıyorsun, yoksa sadece stilize bir şey misin öyleysen de değilsen de senin için ne yapılabilir ey insan ve ey sanat!
Kullanıcı Yorumları