“Siz büyük insanlarsınız. Ama sokaktaki adamlar gibi davranıyorsunuz. Bir daha kavga etmezseniz olur mu. Eğer, önemli bir nedeni varsa açıklayın. Bu kavgaların çok önemli bir nedeni mi var. Gizli bir şeyse açıklamayabilirsiniz. çünkü burada sizi zorlayan birisi yok. Biz daha kavga edilince hiçbir işin düzelmeyeceğini okulda öğrendik siz öğrenemediniz mi“ (Kadıköy/İstanbul)
Cumhurbaşkanı Sezer ile Başbakan Ecevit tartışmasının ekonomik krize neden olduğunu duyan bir ilköğretim öğrencisi Başbakana böyle seslenmişti.
İstanbul Bilgi üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Serdar M. Değirmencioğlu'nun Aralık 2000'de başlattığı “Benim de Sesim Var-Sesimi Duyun“ adlı kampanyaya yaklaşık 3000 çocuk ve gencin mesajı ulaştı. Haziran 2001 tarihine kadar süren kampanyada, çocukların görüşlerini Başbakana taşıyan mesajlardan seçilenler, gönderildiği şekilde, virgülüne dokunulmadan yayımlandı.
Yakın dönemin en ciddi ekonomik krizi yaşanırken gerçekleştirilen kampanyaya gelen; Başbakan'a mektup niteliğinde yazılmış mesajlar, çocukların hem kendi gündemlerine hem de ülkenin gündemine her zaman sahip çıkabildiğini gösteriyor.
Kampanya ile hedeflenen, çocuk ve gençlerin kendi yaşamları ve Türkiye hakkında düşündüklerini olabildiğince dolaysız olarak kamusal alana aktarabilmeleriydi. Henüz 18 yaşına gelmediği için oy atamayan ancak fikirlerini yazabilecek 6- 17 yaş grubundaki bireyler, bu kampanya aracılığıyla görüşlerini iletme olanağı buldular. çocukların ve gençlerin düşüncelerini aktarabildikleri kanalların çok kısıtlı olduğu ya da olmadığı, çocuk Hakları Sözleşmesi ile güvenceye alınmaya çalışılan “katılım hakları“nın bir türlü hayata geçmediği Türkiye'de bu kampanya çok önemli bir işlevi yerine getirmişti.
çocuklar Kampanyaya Nasıl Katıldılar
“Sesimi Duyun - Benim de Sesim Var“ kampanyasına Türkiye'nin her köşesinden oy atma yaşına ulaşmamış gençler (12-17 yaş grubu) ve kendilerini yazıyla ifade edebilen, yani yazı yazabilen çocuklar (6-11 yaş grubu) doğrudan katılabilmişlerdir.
Kampanyaya katılımları güç olabilecek özel durumdaki bireylerin (örneğin; görme engelli bireyler, okul dışındaki çocuklar) kampanyaya özel bağlantılar ve kolaylaştırıcıların yardımıyla dahil olması sağlandı. Kampanyaya katılım konusunda hiçbir şekilde ayrımcılık yapılmamıştır. çocukların kampanyaya gönderdikleri mesajlar değiştirilmeden, yalnızca adları çıkartılarak 23 Nisan 2001'de; gençlerin gönderdikleri mesajlar da yine değiştirilmeden 19 Mayıs 2001'de Başbakana ve kamuoyuna sunulmuştu.
Projenin önceliği; sesleri duyulmayan, unutulan, umursanmayan, hatta bastırılan çocuk ve gençlerin seslerinin duyulmasını sağlamak ve kalıcı kılmaktı.
(Tanıtım Yazısı'ndan)
Kullanıcı Yorumları