Nazım Hikmet'in hep şair olarak bilinip tanınması için sanki sözleşilmişti.
Böyle olunca da, herkes kendi meşrebine göre bir Nazım Hikmet'i kabul edip tanımayı sürdürüyordu.
İlk gençliğinde yazdığı şiirlerindeki mistik havayı koklayan dini bütün kesimler; “Hala Serviliklerde Ağlıyorlar mı“dan “Ağa Camii“ne kadarki benzer şiirlerini, hele “Ben de Müridinim Mevlana“ nakaratlı olanını dillerinden düşürmüyorlardı.
Bu dönemin ardından gelen, yurtseverlik temalı şiirlerine de (Kuvayı Milliye Destanı da içinde) milliyetçi kesimler bayılıyordu.
Marxist ve sosyalist ıstılahların bolca geçtiği; hele 1922-1938 arasında yazdığı ajitasyon ve propaganda şiirlerinin dışındakileri de, o kesimler neredeyse şiirden saymıyordu
Nazım Hikmet'in hep üstü örtülmeye, flulaştırılmaya, çarpıtılmaya çalışılan bir siyasi yaşamı, daha açıkçası komünist bir siyasi yaşamı vardı. 2002'deki 100'ncü doğum yıldönümü dolayısıyla kaleme aldığımız “Sevdalınız Komünisttir“ (Nazım Hikmet'in Siyasal Yaşamı) çalışmamız işte Nazım Hikmet'in bu siyasi yanını en ince ayrıntısına dek gözler önüne sermek için yapıldı.
Kullanıcı Yorumları