Şeyh Bedreddin Mehmud günümüzden tam 550 yıl önce asılmış. Onu yakalayıp getirenlerin yargılayanların, asanların hiçbiri gördüklerini yaptıklarını yazmamışlar. Onunla konuşmuş olanların, onun hakkında yazdıklarından bir cümle gelmiş bugüne. Bunlarda yuvarlak sözler: “çok bilgiliydi, fıkıh alanında çok yetkiliydi...“ gibilerinden.
Bedreddin hakkında bilgi veren en eski yazılı belgelerden biri Aşıkpaşazade tarihidir. Tarih yazarı, Şeyh asıldığı zaman 20 yaşlarındaydı. Bilgisiz bir derviş olan Aşıkpaşazade, ya bir çıkar umduğu kimseye yaranmak için ya da Şeyh'in düşüncelerini çok aykırı bulduğu için yazdıklarını kinle yoğurmuş.
Toplum işlerine el atmış ve bu alanda ün yapmış kişiler karşısında tarafsız kalabilmek için, filozofça bir erginlik bile az gelir. Bu gibiler hakkında konuşup yazanları 2 kategoriye ayırabiliriz: Ondan yana olanlar ve ona karşı olanlar.
Bedreddin hakkında bilgi veren tarihçiler, ya hükümdarın adamıdır, onun ekmeğiyle besleniyor; ya da ondan birşeyler bekliyordu. Bilgilerini ise kendi sınıflarından almışlardı. Bu yazarların bilgi düzeyleri de şöyle böyleydi.
Bedreddin'in yaşantısı ve kişiliği üzerine en geniş bilgi veren yazılı belge Şeyh Bedreddin Menakıbıdır. Bu eser, onu tanıyıp anlatan kaynakların da en eskilerinden biri. Bununla birlikte eser bir menakıbtır, yani onu sevmiş, ona inanmış olan topluluklar arasında bugüne dek yaşayan hatıralarıdır. Beş yüz elli yıllık süre içinde bu hatıralar, kimbilir kaç aktarma yapmış, kaç değişmeye uğramış.
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları