Azerbaycan'da yaşamak bir sevdadır. Gönülleri cezbeden gizli gizli kendisine bağlayan bir sevda... Pervaneyi ateşe medyun eden aşkın sırları vardır bu sevdada. Bu sevdanın mayası Fuzuli'nin mısralarında, tarın tellerinde terennüm bulur. Hüseyin Cavitlerin, Ahmet Cevatların, Bahtiyar Vahabzade'nin mısralarındaki sırlı kelimelerde gizlidir bu sevdanın izleri.
Azerbaycan'a kadem basan her Türkiyeliden duyabilirsiniz bu sevdanın hikâyesini. Birkaç seneliğine bu ülkeye gelen birçok Türkiyelinin on, on beş yılını Azerbaycan'da tamamladığına sohbet aralarında tebessümle şahit olursunuz. Türk insanının bu güzel ülkeye kısa sürede gönül bağlanmasının sebepleri tarihin sayfalarına gizlidir.
Aynı dili konuşan, aynı dine müntesip olan, tarihi bağlarla birbirine bağlanan iki ülke arasındaki ortak değerler, iki kardeş halkın kısa sürede kaynaşmasına vesile olur.
Ağladığımız, güldüğümüz kareler aynı olunca, sözü edilen muhabbetin de hâsıl olması kaçınılmaz olur elbette.
Azerbaycanlılarla sohbete başlayıp söz iki ülkenin kardeşliğine gelince tarihin farklı sayfalarında cereyan eden olayların bu muhabbete kaynaklık ettiği görülür. Bu çalışmada, bahsedilen muhabbetin numunelerini görmek mümkündür.
(Tanıtım Bülteninden)
Kullanıcı Yorumları