Her devirde ve devlette olduğu gibi Osmanlı Devletinde de talep ve şikâyeti olan herkes resmi makamlara arzuhal sunmuştur. Arzuhal kurumu, otoritenin en üst noktası olan Osmanlı padişahlarının, şahıslar arasındaki anlaşmazlıklar ve kendi otoritesini temsil edenlerin, bunu kötüye kullanarak yaptıkları haksızlıkları önlemek veya düzeltmek için yararlandıkları bir mekanizma olmuştur. Arzuhaller kim tarafından verilirse verilsin, muhatabı tarafından ciddiye alınarak incelenir ve cevaplandırılırdı. Bu sürecin sonunda haksızlıkların giderilmesi, muhtaçlara yardım edilmesi, hataların düzeltilmesi yönünde birçok siyasi, idari kararlar alınırdı.Hikâyelere, romanlara, tablolara, kartpostallara konu olan arzuhalciler, Batılı seyyahların da en fazla dikkatini çeken esnaf grubu arasında yer almıştır. İstanbula gelen hemen hemen tüm seyyahlar eserlerinde arzuhalcileri renkli anlatımlarla tasvir etmişlerdir.Arzuhaller, genellikle emekli kâtip ve memur olan, kanunları, bürokrasiyi iyi bilen arzuhalciler tarafından belirli kurallara göre yazılırdı. Halkın sosyal, ticari ve dinî hayatının merkezi ve adeta Osmanlı şehirlerinin meydanları işlevini gören; kitapçı, hakkak, tespihçi gibi pekçok esnaf takımı ve satıcılarını barındıran cami avlularının şüphesiz ki, en ilgi çekici esnafı sokak yazıcıları ya da yaygın bilinen isimleriyle arzuhalcilerdi.
Kullanıcı Yorumları