Bir dönemin arkeolojisi yapılırken; özellikle siyasal çalkantılarla yaşanmış bir dönem, ancak ve ancak çeşitli sanat disiplinleriyle buluştuğunda yeniden hayat bulabiliyor. 12 Mart'ta olduğu gibi 12 Eylül için de aynı iddiaya -ve yaşananların gerçeğine- başvurmak söz konusu... Edebiyat, sinema, tiyatro ve plastik sanatlar üzerinden paylaşılan ve yorumlanan (bugünlere kadar süren ironisiyle) dönem için yazar Adnan Genç, kulislerde dolaştı ve dudaklarda hüzünlü bir gülümseme oluşturacak bir kitap yazdı. Duyduklarını ve süzdüklerini genç-yaşlı bütün solculara ve dönemi her yönüyle yaşayan herkese, ilgisiz kalamayacakları hoşlukta bir kitap hazırladı.
Siyasetle alakalıysanız, hele bir de solcuysanız başınıza öyle şeyler gelir ki... çoğu zaman gülümseyerek anımsadığımız bu yaşanmışlıklar şimdi kitap oldu. Adnan Genç'in bu çalışmasını ilgiyle okuyacağınızı ve kütüphanenizin bir köşesinde her daim özenle saklayacağınızı umuyoruz... İşte kitaptaki yaşanmışlıklardan biri:
Periyodu Bozuk Migros Kamyonu...
“Antikapitalist bir kampanya yürütüyorlar... Ne yapalım, ne edelim derken; halkçı bir eylem yapmak saikiyle Migros'un gezici satış kamyonlarına el konuyor ve önceden seçilmiş kimi mahallelere götürülüp içindeki 'erzak' bedavadan dağıtılıyor. Kumkapı civarındakiler -kahveden- görmüşler; kamyon yanaşmış ve bi'kaç dakika içinde ne var ne yok hepsi tükenivermiş. Yaşlı bir teyze kahvedekilere yanaşmış ve sormuş: “Evladım, bir daha ne zaman gelecekler acaba, söylediler mi“
NOT: Sabancı, bir kokteyl sırasında gördüğü bir armatöre yanaşıyor ve “Ver ulan kerata 15 bin liramı“ diyor... 'Kerata armatör' o haftanın çok satar bir haber dergisinde, Akbank'ın Unkapanı şubesini soyduklarını anlatıyor... 12 Mart zamanı... Şimdi, Rahmi bey de 'Monşer, çıkınız kamyonların parasını' demesin... Ben kahvedekilerin yalancısıyım...“
(Tanıtım Yazısından)
Kullanıcı Yorumları