dost
kendimi bildim bileli çevremde kimse olmadı. babam sürekli çalışıyordu, adamla şu yaşıma kadar ettiğimiz toplam kelime sayısı onbini geçmez. kardeş, kuzen vs... olmadı. bir dayım vardı, onu da senede gördüğüm 1 haftaydı; yirmisinden sonra onu da görmedim. sık sık şehir değiştirdiğimiz için kalıcı arkadaşlıklar edinemedim. kısacası yalnız bir çocukluk ve gençlik geçirdim. bu nedenle her işimi kendim görmeye, her eksiğimi kendim kapatmaya çalıştım. bazılarının "ata, sen de her şeyi biliyorsun; bir şeyi de bilme" demesi bu yüzden. ben her şeyi öğrenmek zorundaydım.
her ne kadar işime yetecek şeyleri öğrensem de birçok konuda hala çok eksiğim. yapmam gereken birçok şey, düzeltmem gereken tonla eksiğim var. tamam; sürüyle arkadaşım oldu yakın zamanlarda ama dost başka sanki. sanki arkadaşlarım adam öldürüp gelsem "hımm... geçmiş olsunthxbye" diyecekmişken dost "dur bakalım, ceseti nasıl saklayabiliriz" diyecekmiş gibime geliyor. tamam, örnek biraz absürt oldu ama en azından temel fikri verdi; "yargılamadan, cezalandırmadan, doğruları temiz bir dile söylemek ve ilişkiyi bozmadan hiçbir şey olmamış gibi devam edebilmek".
Kullanıcı Yorumları