Sosyal olarak dışlanmış birey ya da gruplar çoğu kez dezavantajlı gruplar olarak tanımladığımız yoksullar, kadınlar, yaşlılar, işsizler, sosyal güvencesi olmayan kimseler, göçmen ya da mülteciler, korunmaya muhtaç altındaki çocuklar ve gençler, engelliler, bağımlılar ve eşcinsellerden oluşmaktadır. Toplumsal yaşamdan çeşitli nedenlerle dışlanmış sayılan tüm bu gruplarla çalışmada kuşkusuz sosyal hizmet karşımıza çıkmaktadır.
Uygulamalı temel bir sosyal bilim olan sosyal hizmet kendine özgü kuram ve yaklaşımları ile bu grupların sorunlarına çözüm ararken bu birey ve grupların toplum ve diğer sistemler ile ilişkilerini güçlendirmekte ve tüm birey, aile ve toplumun yaşam kalitesini artırmayı hedef almaktadır. Sosyal adalet temel felsefesine sahip sosyal hizmetin eşitsizlikler ve sosyal dışlanma karşısında en çok kullandığı yaklaşımlardan biri “güçlendirme“ yaklaşımıdır.
çağdaş sosyal hizmet uygulanmasında müracaatçıların baş etme mekanizmalarını geliştirmek ve mevcut sorunların çözülebilmesi amacı ile güçlü yanları ortaya çıkarabilmek bir temel olarak görülmektedir. Toplumsal etiket ya da damgalamayı önlemek ve toplumsal katılımı en yüksek düzeye çıkarabilmek sosyal hizmet uzmanlarının birincil görevleri arasındadır.
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları