Günümüz toplumları, özellikle sosyo-kültürel yönden önemli bir değişim süreci yaşamaktadır. Bu süreç içinde, bilhassa aile yapısının da olumsuz yönde değiştiğini müşahede etmekteyiz. Küçülen (çekirdek) ailelerin yanında çocuksuz ailelerin artması, aile dışı birlikteliklerin revaç görmesi ve birlikteliklerden çocukların dünyaya gelmesi, ailelerin ve aile dışı birlikteliklerin uzun sürmemesi ve artan boşanmaların ve ayrılmaların neticesinde parçalanmış ve dolayısıyla tek başına yaşayan kadın ve annelerin sayıca çokluğu, hiç evlenmeyen ve tek başına yaşayan “single“ların artması sayabileceğimiz örneklerden sadece birkaçıdır. Bugünün sosyal sorunlarının kaynağında sosyal ilişkilerin çözülmesine neden olan bu faktörler yatmaktadır. Uzun vadeli olarak bu sosyal sorunlar, ülkelerin demografik yapılarını da olumsuz yönde etkileyeceğinden sosyal siyaset alanında aileye yönelik tedbirlerin alınması da kaçınılmaz olmaktadır. 1960'lı yıllarda ihmal edilen aile, bugün, toplumsal ve ailedeki çözülme nedeniyle, sosyal politikanın ilgi alanına yeniden girmiştir. özellikle, çocukların aile ortamında yetiştirilmesi için aileyi güçlendirme çerçevesinde, çalışan kadınların aileye dönüşümünü kolaylaştıran veya en azından iş ile hayatının uyumunu temin eden sosyal politikalar önem kazanmaktadır. Elinizdeki kitap bu konuları akademik bir titizlikle ele almayı amaçlıyor...
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları