Suriyeli muhaliflerin hiç bilmediğimiz hayat hikayelerini okuyacaksınız bu kitapta. Savaş alanına dönen, parçalanmaya yüz tutmuş bir ülkede, paramparça olmuş hayatları dinleyeceksiniz, sahiplerinin ağzından.
Daha da önemlisi, Suriyeli muhaliflerin geçmişlerinde olduğu kadar, Suriye'nin yakın tarihinde de bir yolculuğa çıkacaksınız...
“Aslında o yıllarda hapishane özgürlüğün kalesiydi. Zaten hapse girmişsin, kaybedecek bir şeyin yok, bu yüzden özgürdün. Suriye'de dört duvarın içinde, dışarıda olduğumuzdan daha özgürdük...
Duygu ve düşüncelerimi anlattım Beşar'a, bir şeylerin yanlış gittiğini, ülkedeki krizle başa çıkmakta yanlış yaptığımızı söyledim. çok radikal reformlar yapılması gerektiğini, ölenlerin kendi insanlarımız olduğunu, bu yaptığının kendi ülkesini, kendi topraklarını zorla işgal etmek olduğunu anlatmaya çalıştım.
'Suriye bir çıkmaza doğru gidiyor' dediğimde bana dediği tek şey, 'kazanmak zorundayım' idi. Bir keresinde ona, 'kime karşı kazanacaksın' diye sordum, 'söz konusu olan senin insanın!' ''
Kullanıcı Yorumları