Hayatımızın (asla yanıtlanamayacak) bir sorusu: Sanrı, fantezi ve yalanlarımız birbiriyle ne düzeyde ilintilidir ve hangi-si diğerine ne oranda karışır Kitaplarıyla New York Times'ın çoksatanlar listesinde uzun süre kalan Haven Kimmel, Tanrıça Düşleri'nde bu kez kimlik katman-larıyla uğraşarak, gözlem ve empatinin sı-nırlarını zorlayarak karşımıza çıkıyor. Trace Pennington, küçük bir üniversitenin İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde son sı-nıf öğrencisidir. Dışarıdan bakıldığında alı-şılmadık ve gizemli bir profil oluşturur ama gerçek yaşamı çok daha şaşırtıcıdır: elekt-riği, ısıtma sistemi, su tesisatı olmayan terk edilmiş bir çiftlik evinde köpeğiyle yalnız yaşar, kamyoncu duraklarında yıkanır ve bunları herkesten gizler. Trace'in mezuni-yet derslerinden biri için yazmaya başladığı ‘Düş Günlüğü' bir noktadan öte geçmişin güncesine dönüşmeye, hayatına giren profesörün kimliği Mavi Sakal ile sevecen, özverili âşık arasında gidip gelmeye başlar. Ve hayatımızın (yanıtlanması zor) bir başka sorusu gündeme gelir: Ruhsal ve zihinsel yapımızı kimlik katmanları belirler ama bunlar neye göre sıralanır
Kullanıcı Yorumları