Makdisi, tasavvufun hallerinin ve makamlarının, kalbin tanıdığı bir hak ilmi olduğu görüşündedir. Bunun yanı sıra tasavvuf, mutasavvıfın bağlı olduğu ve uygulaması gerektiği ibadetlerin zairi hükümlerini de kapsamaktadır.
Buradan hareketle, Makdisi'nin, tasavvuf ilminin temellerini zâhiri ilim üzerine kurduğunu görmek mümkündür. Makdisi dünya hayatına önem vermeme-nin yanı sıra Hz. Peygamber'in metodunu takip ediyordu. Bu durum onu, filmin peşinde koşmaktan, kayıtsızlık ve tembellikle nitelenen, dünyanın imarı için çalışmayan ve insanların da bu uğurda çalışmalarını istemeyen mutasavvıfların bu özelliklerini reddetmekten alıkoymuyordu.
Makdisi tasavvuf tarihi açısından önemli bir konuma sahiptir. Oynadığı rol ve dönemine sağladığı katkı bakımından Gazâli'den aşağı kalır yanı yoktur. O, yalnızca bir hadis âlimi ve hadis nakleden biri değildi. Kitaplarında gerçekten önemli düşün-celer taşıyordu. Hem siyasi bir rolü vardı hem de dini ve düşünsel boyutlara sahipti.
Böylesi çok yönlü bir kişiliğe sahip olan Makdisi'nin elinizdeki kitabı iki bölümden oluşmaktadır: Birinci bölüm, öncelikle yazar hakkında bilgilerle onun faaliyetleri ve insanların onun hakkındaki görüşlerini ele almakta, daha sonra Safvetü't-Tasavvuf kitabının metin analizini ve bu alanda yazılmış, Arap İslam düşüncesinde tanınmış temel kitaplarla mukayesesini kapsamaktadır. İkinci bölüm ise Safvetü't-Tasavvuf kitabının önce tahkikli metnini daha sonra da tam metnini ihtiva etmektedir.
Kullanıcı Yorumları