Bu kitap kendi içsel ve dipsiz karanlığımızda, her gün biraz daha tekliğimizi kutsayıp yalnızlığımızda boğulurken, sıradan ve ölümlüler dünyasında; zaman ve mekandan bağımsız, güneşe bakan pencereleri ardına kadar açıp nefes almak, soluğuna soluk katmak, kelebekleri gelincik tarlalarında uçurmak için yazıldı.
Yıllarca adını TüLSü koyup, o diye nicelerine sarıldığım, ama hepsinde eksik kalıp, tekliğime alıştığım; kocaman içsel bir boşluğun içinden, tanrısal sur'u üfleyip, yakamoz ışıltısında uzaktan geçen gemilerin peşine mutluluk adasını taktığım bir ütopya.
Tabii her şeyden önce Değerli Okuyucu;
Bu satırları okuyup içinde kendini bulan, çokluğun içinde yalancı gülüşlerden bağımsız, tekliği kutsayan tüm tanrısal canlar adına...
Hazır mısınız;
Dipsiz zifiri karanlığımızda, adını ‘Tülsü' koyduğum tanrısal boşluğa, Güneşe bakan bir pencere açmaya, Soluğuma soluk olmaya,
Can olmaya
Haydi!
Serüven başlıyor.
Kullanıcı Yorumları