Bu çalışma esas itibariyle Türkiye'nin modernleşme sürecini, dini ve sosyolojik bir yaklaşımla ele alınmaktadır. Bu bağlamda geçmişten günümüze kendi toplumsal değişmemizi değerlendirirken ne geleneksellikten tam anlamıyla kopabilmiş ne de batılı tarzda modern olabilmiş toplumumuza bir nebze de olsun ışık tutmaya çalıştık. Bu eser, ülkemizde din ve modernleşmenin öncüsü olarak kabul edilen belli başlı şahsiyetler ve bunların yaşadıkları dönemi tarihsel süreç içerisinde ve günümüze etkileri bakımından incelemektedir.
20. yüzyılın pozitivist bilim ve toplum anlayışına göre din olgusunun modernleşmeye engel oluşturacağı ve yine modern hayatta dinin yerinin olmayacağını öngören savların geçerliliklerini yitirdiklerini; aksine modernizmin kendi içsel çelişkileri ve ona yöneltilen eleştiriler neticesinde ortaya çıkan postmodern toplumda yerellik ve kültürel çoğulculuk bağlamında yeniden bir dine dönüşten söz edilmektedir.
Modernleşmenin toplumumuzun kendi özbenlik ve kültürel değerlerinden kopuk olmadığını ifade eden bu eser şu sorulara da cevap aramaktadır. Hızla gelişen ve değişen çalkantılı bir dünyada tranzisyonel bir toplum örneği teşkil eden Türkiye bu hızlı ve karmaşık sürece ne kadar uyum sağlayabilmiştir Bu değişim sürecinde toplumumuza olumlu-olumsuz etkileri ne şekilde olmuştur Ne kadar modernleşebildik ve bunu ne kadar hazmedebildik Geleneksellikten ve kültürel değerlerimizden ne kadar uzaklaştık Modernleşmenin İslami değerlerden kopmadan da olabileceğine Müslüman ülkeler arasında en iyi örneğin Türkiye olduğunu gördüğümüz bu çalışmanın, alanındaki boşluğu dolduracağı kanaatindeyiz.
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları