Cumhuriyet Türkiye'sinde hakkında en fazla konuşulan problem alanlarından biri din ve politika ilişkisidir. Bu tartışmaların odağını da, “laiklik” ilkesinin anlamı ve Türkiye'ye özgü pratiği oluşturmaktadır.
Türkiye'de 3 Kasım 2002 tarihinde gerçekleştirilen genel seçim sonuçlarıyla adeta bir kırılma yaşanmıştır. Bu seçim sonucuyla beraber Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı dönemi başlamış ve böylece Türk siyasal hayatında oldukça önemli izler bırakacak bir partinin iktidar dönemi başlamıştır.
Laikliğin ne olduğu, içeriği ve kapsamı hakkında herkesçe kabul edilen ortak bir anlayışa varmak bugüne kadar mümkün olamamıştır. Batı örneklerinde iki ana laiklik modeli olduğu söylenebilir: Dışlayıcı laiklik (Fransız tipi) ve pasif laiklik (Amerikan tipi). Bu çalışma kapsamında Ak Parti'nin laiklik anlayışı iktidara geldiği yıl olan 2002'den Ahmet Davutoğlu'nun genel başkanlık görevini bırakmasına kadar olan süreçte incelenmiştir.
Böylece Türk siyasal hayatında laikliğin ne gibi anlamlar taşıdığı ve son dönemde Ak Parti özelinde Türkiye siyasetinde tarihsel boyutuyla da ele alınarak nasıl bir dönüşüm geçirdiği ele alınmıştır.
Kullanıcı Yorumları