Tussy egzotiktir, zekidir, bir “karanlık kız“dır. Ve bütün zamanların ve halkların en büyük dâhisinin kızıdır. - Kitaptan
Bebeklerin doğar doğmaz ölümle pençeleşmek zorunda kaldığı kolera günlerinde mucizevi bir biçimde hayatta kalan Tussy'nin dramatik yaşam öyküsü.
Karl Marx'ın diğer çocuklarına benzemeyen Tussy siyasi mücadelede aktif rol oynar, kadın sorunuyla ilgilenir ve kendisini her konuda besleyen bir edebiyat çevresine dahil olur. Kimi zaman babasıyla omuz omuza, kimi zaman da karşı karşıya kalarak yaşadığı sıkıntılar, ihanetler, entrikalarla omuzlarındaki yük daha da ağırlaşır. Babasının ölümünün ardından siyasi ve mesleki kariyerinde daha çok yükselse de, duygusal hayatında yaptığı yanlış seçimlerle derinden sarsılır ve hazin bir sonla yaşamını noktalar. Tussy buna rağmen, kısacık ömrüne pek çok kitap, makale, çeviri sığdırabilmiş ve Marx ailesinin en güçlü kadınlarından biri olarak toplum hayatında sağlam bir yer edinmiştir.
çitlembik Yayınları tarafından yayımlanan Tussy Marx: Babasının Kızı, Tussy'nin babası Karl Marx, Friederich Engels ve dönemin birçok önde gelen sosyalist ve edebiyatçılarıyla sürdürdüğü, daha önce gün ışığına çıkmamış yazışmalarını da ortaya çıkarıyor. Tussy'le birlikte, son yüzyıla damgasını vurmuş olan Karl Marx'ın kişisel çalkantıları, ailesiyle olan ilişkilerine de yakından bakma şansına sahip olacak, sıkıntılar ve hastalıklarla dolu hayatında daha önce bahsedilmeyen birçok gerçekle karşılaşacaksınız.
“Genç bir kadın babasına ne kadar benzeyebilirse, Eleanor da Marx'a o kadar benziyordu ve onun gözbebeğiydi. Geniş alın, ışıl ışıl koyu renk gözler, kırmızı yanaklar, coşkulu bir kahkaha; ağzı ve burnu Marx'tan aldığı Yahudi karakterini taşıyordu. Babasından aşağı kalmayan bir fiziksel enerjiye ve zekâya sahipti, ama edebiyat ve politika alanında kazanabilecek kapasitede olduğu başarıya hiç ulaşamadı. Muhtemelen, zayıflıklarını görmekten aciz olduğu babasının gölgesinde kaldığı duygusuna sahipti biraz.“ - Kitaptan
Kullanıcı Yorumları