“Başını iki elinin arasına alıp gözlerini karanlık tavana diktiğinde o gecenin hayatının dönüm noktalarından biri olacağını elbette bilmiyordu Oğuz. Tek düşündüğü reddedilmenin onu düşürdüğü zavallı durumdu. O, karısı tarafından istenmeyen bir kocaydı. O, karısı tarafından beğenilmeyen bir adamdı.
O, karısı tarafından incitilmişti. O, karısı tarafından takdir edilmezdi, takdir edilecek bir durumu yoktu. O, saçları hafiften kırlaşmış orta yaşlı bir tipi tip. O, zayıf bir insandı. O, karısını anlamayan bir adamdı. O, anlayışsızdı.. O, zavallıydı. O, arzulanmayandı. O, bir dolu boktan adam görmüştü ama kendisi kadar boktan bir başkasını daha görmemişti. O, dangalaktı. O, hafif göbekliydi; göbeğin hafifi mi olurdu O, anlayışsız ve bencildi. O, tembeldi. O, karısı tarafından yalancı ilan edilendi. O, elinden ne gelirdi O, karısının dediklerine hak vermeliydi. O, bütün bu olanların yaşananların nedeniydi. O, sorunların, mutsuzlukların, iyi gitmeyenlerin, kötün gidenlerin O, pürüzlerin, çözümsüzlüklerin, sonların değil ama başlangıçların nedeniydi...“
Kullanıcı Yorumları