Tüm güzelliklerin kazanılıp kaybedildiği, küçük mutluluklardan büyük başarılara gidildiği yerlerin içinde nefesini tutup, hiçbir şey yapmadan kalabilenlerin romanı...
Vampirlerin gözlerini bir kere gördüğünüzde, onlardan kolay kolay kurtulamayacaksınız. Bahar'a olan da buydu. Karanlığın içinde gördüğü kırmızı gözlerin, onu ne gibi bir maceraya sürükleyeceğinden habersizdi. “Ilgı'nın Yeri”ne gittikten sonra, hayatı hiç olmayacak bir şekilde değişti ve kaderin çizgisi, onu bambaşka yerlere götürürken, içinde bulunduğu, sırlarla dolu evde, kafası karışık bir şekilde yaşamaya çalışıyordu.
Hayatın bizleri götürmeye çalıştığı kaderden kaçamayacağımızı ve onun bizimle ilgili bağlantılarını ince bir şekilde örerken görmezden gelemeyeceğimizi anladığımız anlar oluyor. Yürekten bağlı olduğumuz gerçeklerin yerini alan başka gerçeklerle yüz yüze kalıyoruz ve en yakınımızda yaşanmış hatıraların, zamanla, hatırladığımız ya da hatırlayamadığımızdan çok farklı olduğunu görüyoruz. Bu, değişimin başlangıcına karar vermemizi ve değişmemizi sağlıyor. Uzun zaman dilimlerinde kendimizle hesaplaşmaya çabalarken, bunun incelikli bir yargıdan çok, kendi başına buyruk bir his olduğunu kanıksıyoruz.
Bahar'ın içinde olduğu durumda yaşadıkları, okyanusun sonsuzluğunda sürükleneceği bir acı hissini ona veriyorken, bu acı hissi, ona, hiç tatmadığı bir mutluluğu beraberinde getirecektir.
Bazı güzel şeylerin hayatın içinde olabilmesi için, acıların da hayatın içine akması gerekir.
Kendi acısıyla uyuşmuş bir kadının, babasının sırlarını bulabilme yolunda vampirlerle kesişen hikâyesine sizleri davet ediyoruz. Okyanusun sırrı, karların büyüleyici atmosferinde çözüme kavuşuyor. Bu sırra ulaşmaya hazır mısınız
Kullanıcı Yorumları