Evlerde su ve elektrik yokken, yemekler, ocaklıkta odun ateşinde pişerken, evler en fazla iki katlıyken, demirciler, kalaycılar, nalbantlar, terziler en gözde mesleklerken, küçük bir kasabada yaşadığını düşün...
Ne kadar yoksul, ne kadar çaresiz, ne kadar sıkkın olursan ol, beş kuruşlarla veya üç zeytinle bile çok mutlu olunabileceğini düşün...
Küçüklüğünde iyi bir öğretmene rastlayamasan da, kimseden destek göremesen de, açlıktan nefesin koksa da, mutlaka okuyup adam olman gerektiğini düşün...
Birilerinin sana sürekli; “Nihayet gün geldi, cesaretini topla ve ayağa kalk...” diye telkinde bulunduğunu düşün...
Başarmanın, çalışmanın, çoluk çocuğa karışıp hayallerine kavuşmanın, insanı nasıl havalara uçuracağını düşün...
Ve duyguların doruğunu YAŞA.
Kullanıcı Yorumları