“Büyük basın patronu Lord Northcliffe, muhabirlerine kamuoyunun ilgisini çekecek dört konu olduğunu söylemişti: suç, aşk, para ve yemek. Bunların yalnızca sonuncusu temel ve evrenseldir. Suç, en kötü düzenlenmiş toplumlarda bile, azınlığın ilgi alanıdır. Parasız bir ekonomiyi yahut aşksız üremeyi hayal edebiliriz ama yiyeceksiz hayatı edemeyiz. üstelik yemek, dünyanın en önemli konusu olarak kabul edilmek için yeterli sebebe de sahiptir. Bütün zamanlarda, çoğu insanın temel konusudur.“
Bildiğiniz gibi yemek, hiçbir zaman “sadece yemek“ değildir! İşte elinizdeki kitap, yiyeceklerin öyküsünü anlatırken insanın ve dünyanın tarihsel serüvenini de gözler önüne seriyor. İnsanın yiyeceğini pişirmekle yaptığı büyük devrimle başlıyor anlatmaya, yamyamlığın günümüzün “sağlıklı beslenme“ çılgınlığı ile akrabalığını kuruyor, sömürgeciliğin doğal çevre üzerindeki etkileriyle devam ediyor... çiftçiler ve çobanlar nasıl ortaya çıktı, Amerikan yerlileri yiyecekleri nasıl saklarlardı, ilk okyanus aşırı yolculuklarda beslenme sorunlarını nasıl çözdüler, bir Ortaçağ ziyafetinin olmazsa olmazları nelerdi.. çok eğlenceli, çok öğretici, düşündürücü bir hikâye...
Kullanıcı Yorumları