“Psikolojik polisiye romanlar yazmanın nedeni, insanların bende bitmek tükenmek bilmeyen bir merak uyandırmaları. Kurguladığım olaylar serisi hikayelerim merkezini oluştursa da, roman karakterleri benim için oldukça büyük bir önem taşıyor. Bu durumda kahramanlarımı nasıl yarattığım konusunda herhangi bir fikre sahip olmayışımın sözlerimle gerçek bir çelişki yarattığının farkındayım. Tanıştığım veya inceleme fırsatı bulduğum insanların bir birleşimi olduklarını inkar etmesem de, tanıdığım tek bir kişiden ilham alarak yaratılmadıklarını söyleyebilirim. Hikayelerimin merkezindeki olayları yazmaya başlamadan çok önce dikkatle kurgular, iş olay kahramanlarına gelince ise dizginleri oldukça serbest bırakır ve hikaye içinde adım adım gelişerek ara sıra nedeni belirsiz bazı şeyler söylemeleri veya yapmalarına bile izin veririm. Böyle yapmalarının sebebinin ise, hikayenin gidişatının farkına varmadan bilinçaltımda kurguladığım bir sonraki bölüme uygun olması olduğunu ise ancak o bölümü yazmaya başladığım zaman anlamayı başarırım. Beni şaşırtmalarına izin versem de, roman kahramanlarımı anlamak ve dünyayı onların gözlerinden görebilmek için büyük çaba sarfederim. Geraldine Steel henüz gelişme evresinde ve yazmaya devam ettikçe onu daha iyi tanımayı başardığımı hissedebiliyorum. İşkolik bir dedektif ile yazarlığın saplantılı doğası arasında bir bağlantı olduğunu söyleyebiliriz, fakat bir yazarın yazmaktan vazgeçmesi veya bunu iyi yapamaması, diğer insanların hayatını tehlikeye atan bir durum oluşturmuyor tabii. Bir seri katilin izini sürerken, iş gününün sonunda zihnini boşaltmayı nasıl ve hangi noktaya kadar başarabilirsin Ve başka yollar izleyen insanlarla nasıl ilişkiler kurabilirsin İşinden mesafeli bir tavırla bahsedersen insanlıktan yoksun, duygularının işinle arana girmene izin verirsen ise işini iyi ve doğru yapamayan bir gibi görünmekten kurtulamazsın. Aynı şekilde yazmak da kurtulması oldukça zor bir saplantı haline gelebilir, bu yüzden Geraldine'in durumunu gayet iyi anlayabiliyorum. Katillerimin neden bu kadar inandırıcı olduklarına gelince... hayal gücünün büyüsü sayesinde derim!“
-Leigh Russel-
Cinayet Masası Dedektifi Geraldine Steel yeniden aramızda.
“Yürürken ayağı takılıp düşmüş ve başına şiddetli bir darbe almış olabilir,“ diye bir tahminde bulundu Peterson.
Paul Hilliard olumsuz anlamda başını salladı. “Bunun biz kaza ölümü olma ihtimali söz konusu bile değil. Her şeyden önce, cesedin başka bir yerden buraya taşındığını biliyoruz. Bu da kurbanın, cesedinin bulunduğu yerde öldürülmediği anlamına geliyor.“
“Emin misiniz“ diye sordu Peterson.
“Evet. Burada ölmüş olsaydı bitki örtüsü üzerinde çok daha fazla kana rastlamamız gerekirdi. ölmeden önce dilinin kesildiğini de dikkate alırsak, böyle bir yaradan doğacak şiddetli kan kaybının izlerini gözden kaçırmamız imkansız.“
“Ne dediniz“
“Kurbanın dili kesilmiş, Müfettiş.“
(Tanıtım Bülteninden)
Kullanıcı Yorumları