Mizahımızın kendine özgü bir tarz yaratmayı bilmiş usta kalemlerinden Cihan Demirci, 14. kitabı “Zombilirkişi“ de ilk kez bir romanla geliyor okurunun karşısına... Ona göre bu kitap “deneme“ tadında bir roman... üstelik “Cidden-Darp“ bir roman!.. Kitabın başına yazdığı Zomsöz'ünde teşhisi koyuyor ve; “Bu bir otopsi kitabı“ diyor...
Kitabın asla kahraman olmayan kahramanı senarist, gazeteci-yazar Fani ölümlüoğlu, bir gece ansızın kendini Missisipi nehrinde Zombilerin arasında bulur ve hayatının bütün akışını değiştirecek o müthiş gerçeği öğrenir... O artık Zombilerin de ötesine geçmiş, iflah olmaz bir Zombilirkişi'dir!..
Peki ama Zombilirkişi nedir.. Nasıl olunur.. ölüm Türk'e neden yakışıyor..
Bu kitap, ölünün arkasından konuşmuyor daha da kötüsü ölü halde yaşayanın yüzüne konuşuyor!..
ölümün bir topluma yakıştığını, ölümün bir toplumu açtığını, ölümün bir toplumun üzerine oturduğunu söylemek neden hiçte kolay değil.. Tabii bu soruların yanıtlarını gene arka kapak ötesine geçebilenler alacak!...
Zombilirkişi, Cihan Demirci usulü sarsıcı bir kara mizahın doruklarında gezinen ve yüzümüze tokat gibi inen bir ilk roman, farklı bir “otopsi“ kitabı!..
(Arka Kapak)
Zomsöz
''Sanki ölmüşüz de yaşayanımız çok!... Sanki her haltı biliriz de bir ''book''okuyanımız yok!... hey milleeet!.. Zombilir kişisi miyiz biz bu hayatın...''
(Kitabın İçinden)
Kullanıcı Yorumları